Böyle bir pazar olur mu? 80 milyon insan zehirleniyor burada” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da düzenlenen ‘Millet Buluşmasında’ takipçilerinin aileleriyle bir araya geldi. Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro salonunda gerçekleşen etkinlikte konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, ”Öyle bir illiyetle karşı karşıyayız ki bu illet ile mücadele etmek zorundayız. Eğer bir evde bir bağımlısı varsa, annesi, babası, çocuklarının evlediğinin kullandığını başkasının bilmesini istemiyor. Yıllardır ben bunu araştırıyorum. Üniversitede hocalar araştırıyor. Akademik dünyanın araştırmaları dışında bu konuda belediye başkanlarımızın artı pek çok sivil toplumun araştırmaları da var. Bu illet bulaştığı andan itibaren evde huzur kalmaz. Bu nedenle benim bir sözüm var. Bu millete bir sözüm var. Her evde huzurun, bereketin olmasını istiyorum. Her evde bereket varsa, huzur varsa apartmana, gider, caddeye, şehre yansır. Eğer bir evde tespit kullanımı yaygınsa o kentte kimseden çıkamaz. Genç kızlara çıkamaz, adaylara çıkamaz. O nedenle bu temelde ele alınması gereken büyük bir illettir ve bu illet ile ilgili mücadele etmek gerekir. Şimdi, Türkiye özellikle son 10 yılda bütün kayıtların neredeyse merkezine geldi. Ta Güney Amerika’dan önce Afrika’ya sonra Türkiye’ye getiriliyor. Asya’dan, Afganistan’dan tüm bu sınırlar aşılarak yine Türkiye’ye getiriliyor. Önce fakir ailelerin çocukları görmeye alıştırılıyor. Bir arkadaşımızın söylediği gibi bedava veriliyor. Arkasından bunlardan torbacı hale getiriyorlar. Torbacılar bunları. Ben bu fakir ailelerin ölümlerini ödemek zorundayım bu benim için bir namus borcudur. Ben o akraba ailelerin derdini döndürmek zorundayım bu benim için bir namus sorunudur. Nasıl olur da ta kalkacaksınız Afganistan’dan manzaralara ulaşacaksınız, bütün bu sınırlar nasıl aşılacak? Gemilerle karşılaşacaklar gelecek, nasıl aşılacak? Öyle bir musibet ki bulaştığı anda evde, mahallede, evde huzuru bırakmaz. O nedenle, bu konudaki bütün incelemelerde, bütün gözlemlerde bu acı tabloyu yaşayan ailelerde, zaman zaman bir araya geldiğimizde, onların gözlerinden, onların seslerinden, görüşlerinden ve bunun bir siyasi tercihinden da gökyüzünü çizmek isterim” dedi.
“Polis yetki verenler tüm gördükleri baronları gider”
Uyuşturucu konusunda ofis ‘Kardeşim bunu engelleyin’ denirse, ”Vallahi billahi polise yetki verenler ve siyasiler dokunmasın tüm gördükleri baronlarını gider kulaklarından tutar, hakimin karşılaşmasını ortaya koyarlar ben bunu adım gibi bilir. Hepimizi gayet iyi bekliyoruz. İstanbul’da bir anne aynen şunu söyledi: ‘Çocuğumu okula gönderiyorum, okuldan çıktığı anda karşılaştığı satıcısı var onu görüyor, biliyor, biliyor’ dedi. Akşam gelince ceplerine baktığınızda cep telefonu görünüyor mu durmuyor mu. Satmışsa demek ki almış. Bir anne için en büyük drama. Yine bir ailede tanık oldum. Anne baba diyorlar ki ‘vallahi biz yatarken yatak kapısını arkadan kilitliyoruz, oğlumuz geliyor gördüklerini kullanıyor, kendi elindez tehlikesinde’ diyor. Bu tablodan Türkiye’nin gelmesi lazım” şeklinde konuştu.
“Her evin bütçesine göre göre satılıyor”
Uyuşturucu iletinden çocukları kurtarmak gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ”En fakirinden en zenginine kadar her aile bütçesine göre satılıyor. Böyle bir pazar olur mu? 80 milyon insan zehirleniyor burada. Bizim evlatlarımız, canlandırmalar zehirleniyor burada ki her anne için evladın ne olduğunu hepimiz biliriz. Anneler evlatları üzerine titrerler. Ayağına taş değmesin derler. Aman karnını aç hortumu tok mudur derler. Aman yemeğini yedi zamanında mi aman güzel bir evlilik yapsın güzel torunlarım olsun, bütün anneler böyle bir beklentidir ama bu beklentinin sonunda elde ettiği içinde illeti ile tanışınca farklı bir dünya ortaya çıkıyor. Bunun mücadelesini yapıyoruz. Ve beraber yapıyoruz. Mücadele nasıl olacak? Bir, görüşme baronlarının köklerini kazıyacağız. Benim bu millete sözüm var, Allah nasip eder sizlerin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda ilk alacağı iş gördüğü baronlarının kökünü kazımak olacak. Hiçbirini Türkiye’de tutmayacağım. Fakiri, zengini, bütün evlatlarımızı zehirlediler. Hepsinin kökünü kazıyacağım. Hepsini dışarıda süreceğim. Buradaysa onları yakalayıp hapse attıracağım. Böyle bir rezalet olmaz. Bunun yolunu sandığa gideceksiniz, elinizi vicdanınıza koyarak oyununuzu öyle kullanacaksınız. O evlatlar evladıdır. Bir annenin, babanın yaşadığı dramı, içlerinin ortak dramıdır. Onun başına gelen yarın bizim de başımıza gelir, evladığımız da başına gelebilir. Bu memlekette huzur istemiyor musunuz? Beraber yaşayacaksak huzur içinde yaşayacaksak bu laneti bu topraklardan temizleyip atmamız” sözlerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından salondan ayrılarak ayrılırken yanından ayrılmayı bekleyen kalabalığa selam verdi. Çevrede bulunan apartmanlarda ise balkona çıkmak cep telefonuyla o anları kaydetti.
