TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Meclis’te geçen basın toplantısının yöneticinin Anayasa’ya zarar vermesi gerektiğini belirtti. Baş, “Muhalefetin adayı şu olur mu, olmaz mı? HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı adayı ortaya mı, çıkaramaz mı’ Bırakalım bu tartışmaları. Şu anda bu memleketin cephesi daha gerçek bir sorun var. Erdoğan aday olamaz. Hep beraber konuşmamız gereken, tavır göstermemiz gereken konu bu” dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de toplanan basın toplantısında herkesin Anayasa’ya sahip olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde aday olmayacağını söyledi. Baş, “Muhalefetin adayı şu olur mu, olmaz mı? HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı adayı ortaya mı, çıkaramaz mı’ Bırakalım bu tartışmaları. Şu anda bu memleketin cephesi daha gerçek bir sorun var. Erdoğan aday olamaz. Hep beraber konuşmamız gereken, tavır göstermemiz gereken konu bu” ifadelerini kullandı.
Baş’ın açıklamalarından bir çıkanlar şöyle:
“İlginç ve hareketli bir süre girdik. Devlet Bahçeli’nin dün yapacağı sözleşme, “Sandıktan sonra kaçmanın bakımı yok. Mayıs ayında bu işi bitirelim” dedi. Bugün de Erdoğan 14 Mayıs’ı seçim günü olarak işaretledi. Belli ki aralarında bir tarih belirlemişler. Sandıktan sonra kaçmanın evin verdiğini yok diyorlar ama onların da kaçamayacakları bazı şeyler var. Ne kadar tanımazlarsa tanımasınlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Anayasa’sı var. Madem bir anayasa var, iktidar partisi için de geçerlidir.
“EFENDİ EFENDİ MUHALEFETLE MASAYA OTURMALARI GEREK”
“Anayasa Madde 101 açıkça söylüyor: Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla 2 defa cumhurbaşkanlığını birleştirin. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla seçilir. Açık ve net değil mi? Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu ne diyor: Madde 3, bir kimse en fazla 2 defa cumhurbaşkanını barındırıyor. Ancak cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde cumhurbaşkanını bir kez daha aday olabilir. Maddeler çok açık. Dolayısıyla “ben 14 Mayıs’ta seçim kararı aldım, çıkmaya aday olacağım” öyle yağma yok arkadaşlar. Biz Erdoğan’ı sandığında yenmek istiyoruz. Biz Erdoğan’ı tarihin çöplüğüne gönderirken, sandığa gömmek istiyoruz. Ama eğer cesaretleri varsa yapılacak tek şey var: TBMM’den seçim kararı çıkaracaklar. Burada egemenlerin oyları yetmiyor, gelecekler efendi efendi muhalefetle masaya oturacaklar ve Meclis’in seçim liderliğini düzenleyecekler.”
“HERKES ANAYASA’YA UYMAK ZORUNDA”
2018 seçimlerinde Erdoğan seçimi kazandı. YSK bir mazbata hazırladı. Mazbatada açık ve net ’13. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesi vardı. Tabii seçimler sonuçlanmış ve istedikleri çoğunluğa ulaşamadıkları için geçmişteki Meclis Başkanlığı, ‘konuyu düzeltelim’ demiş. Sonra YSK, ilk değerlendirme mazbatanın yerine yeni bir mazbata göndermiş ve rakam koymamış. Buradan bölmeleri var. Hiç kimse, mahkemeler de dahil buna, kurallara ve Anayasa’ya aykırı karar veremez. Yapılması gereken şey, kanuna ve Anayasa’ya uygun bir şekilde seçimin gerçekleştirilmesidir.
Bizi bir takım tartışmalarına mahkum edip, biz kendi aramızdakileri tartışırken, ‘atı çalan Üsküdar’ı geçmek’ istiyor. Yok muhalefetin adayı şu olur mu olmaz mı, yok Emek ve Özgürlük yargısını aday çıkarır mı… Bırakalım arkadaşlar bu tartışmaları. Şu an bu memleketin cephesi çok daha gerçek bir sorun var. Tayyip Erdoğan aday olamaz. Konuşmamız gereken konu bu. Tüm muhalefetin yan yana ve duruş sergilemesi gerekiyor.
“İLK SEÇİMDE TARİHE GÖMÜLÜP HESAP VERECEKSİNİZ”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir televizyon kanalına katıldı. SADAT adlı bir paramiliter çetenin reklamına tanık oldu. Bu doğal olarak tesadüf değil. Çete de sosyal ortamlarda bunu sahiplenip, böbürlenerek paylaştılar. Bu tehditler, bu ucuz operasyonlar bize sökmez. Bizi teslim alamazsınız. Asılı korkması gereken 20 yıllık süreçte suça bulaşanlar. Asılı siz korkun. İlk seçimde tarihe gömüleceksiniz ve ondan sonra sizin için hesap verme dönemi başlayacak. Bu memleket yeniden hukukla buluşacak ve hesap vereceksiniz. O mahkemelerde tir tir titrediğinizi izlemezsek yuh olsun bize. Gözüküyor: Saray paniğinde, Saray geçişlerinde. Kaybettikçe belli ki saldırganlaşacak. Sandık halktan kaçırılsın diye elindeki bütün taşımacılık hareket ettirecek. Böyle paramiliter örgütlerle hem halkı hem muhalefeti korkutmaya, sindirmeye çalışacak. O zamandaki şey şu: En basit noktalardan, Anayasa’nın yürütülmesinden ve seçim güvenliğinin sağlanmasından muhalefet sorumludur. Yan yana gelmeli ve bu memleketin yurttaşlarına güven vermelidir.
“TARİKATLARI KAPATACAĞIZ”
Tarikatlara, cemaatlere bağlı bir yurtta yine istismar edildi. Bu alçaklıklar daha kaç kez yaşanacak. İktidar bunları besliyor, üstüne bir de düşünerek hayatına karar veriyorlar. Yazıları kapatacağız arkadaşlar. Zaten kağıt üzerinde yoklar, yasaklılar. Zaten hepsi bir organize suç şebekesi, mafya gibi hareket ediyorlar. Tepede şeyhler, liderler günü gün yapıp, servetine servet katıyor. Bu tarikat yurtlarında hayatını kaybeden Enes Kara olmak üzere tüm parçalara söz veriyoruz. Bırakın yurt açmayı, holding işletmesini, ihale etmeyi, kamu kullanımlarını kullanmayı… Kamu kaynaklarına ellerinde bile uzatamayacaklar.”
